Etiketlenenler ‘Depresyon’
TMS (TMU) Nedir?

Uzmanlar, her geçen yil hizla artarak toplumda önemli saglik sorunlari haline gelen beyin damar hastaliklari, parkinson, multipl scleroz, alzheimer, depresyon, panik atak, OKB, duygu durum bozuklukları, bas agrisi ve bas dönmeleri gibi çesitli beyin hastaliklarinin TMS (transkranial manyetik stimülasyon) ile tedavi edilebildigini söylemektedir. Özellikle elektromanyetik dalgalarin bu hastaliklari tetikledigi de belirtildi.

Uzmanlar, her geçen yil hizla artarak toplumda önemli saglik sorunlari haline gelen beyin damar hastaliklari, panik atak, OKB, duygu durum bozuklukları, parkinson, multipl scleroz, alzheimer, depresyon, bas agrisi ve bas dönmeleri gibi çesitli beyin hastaliklarinin TMS (transkranial manyetik stimülasyon) ile tedavi edilebildigini söylemektedir.

REEM Nöroloji merkezi yöneticisi ve Eyüp Devlet Hastanesi Nöroloji Uzmani Dr. Mehmet Yavuz, insan beyninin gelismis ileri düzeyde bir bilgisayar gibi düsünüldügünde yasadigi olumsuz etkiler sebebiyle fonksiyonlarini yerine getiremez duruma geldigini söyledi. Toplumda yayginlasan elektromanyetik yogunlugun insan beyninde birtakim hasarlar olusturdugunu belirten Dr. Yavuz, cep telefonlari, radyo ve TV dalgalari, cep telefonlari sinyalleri, telsiz dalgalari ve beyaz esyalarin beyinde yasanan problemleri tetikledigini öne sürdü. Dr. Mehmet Yavuz, tikanan ve kilitlenen bilgisayarlara uygulanan reset isleminin kisilerde ise TMS (transkranial manyetik stimülasyon) uygulamasi seklinde beyin hastalarina uygulandigini ve olumlu sonuçlar alindigini açikladi. TMS ile tedavi yönteminin ilk defa 1980 yilinda Ingiliz nörolog Dr. Anthony Barker tarafindan gündeme getirildigini anlatan Yavuz, Türkiyede çok yaygin olmayan TMS uygulamalari ile kisinin yeniden eski sagligina kavusabilecegini söyledi.

KAN AKIMINI DÜZENLIYOR

Dr. Yavuz, TMS tedavi teknikleri gelismeden önce de zaten magnetoterapi ile vücudun muhtelif kisimlarina manyetik akim verilerek tedavi yapiliyordu. Magnetoterapi, halen fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin oldukça yogun sekilde kullandiklari tedavi yöntemlerinden biri durumundadir. Magnetoterapinin damarlari daraltip ya da genisleterek kan akimini düzenledigi, iltihap kurutucu (antienflamatuar) ve ödem çözücü (antiödem) aktivite gösterdigi, iyilesmeyi hizlandirdigi, hücre zarlarindaki metabolik iyon geçirgenligini ayarladigi, ayrica hormonal ve enzimatik süreçleri düzenleyici bir etki gösterdigi bilinen bir gerçektir. dedi.

DEPRESYONDA ÇOK ETKILI

Manyetik Uyarım Tedavisi

TMSnin ilk önce ilaçlara cevap vermeyen ya da tatminkar bir iyilesme saglanamayan depresyon hastalarinda denendigini ve birçok hastanin tamamen ya da tama yakin düzeldigini dile getiren Dr. Yavuz, sözlerini söyle sürdürdü: TMS uygulanan sizofrenilerde, görsel ve isitsel halüsinasyonlarin tamamen ortadan kalktigi belirlenmistir. Ayni sekilde parkinson ve alzheimer gibi degeneratif beyin hastaliklarinda da çalismalar devam etmektedir. Alinan ilk sonuçlar sevindiricidir.”

KULAK ÇINLAMASINA DA ÇÖZÜM

Hiçbir tedaviyle düzelmeyen kulak çinlamalarina TMS uygulanmis ve pek çok hastada tama yakin düzelmeler elde edilmis. Ayrica yasa bagli gelisen isitme kayiplari da TMS ile düzelme göstermis. Yine hiçbir tedaviyle geçmeyen kronik agrilarda uygulanan transkranial manyetik uyarilarin, agrilari degisik derecelerde ortadan kaldirdigi görülmüs.

UYUSTURUCU VE TMS

Yapilan arastirmalara göre TMSnin sadece ABDde 2 milyon kisinin pençesinde kivrandigi kokain bagimliginin tedavisinde çok önemli olumlu katkilar sagladigini anlatan Dr. Yavuz, Uyusturucu bagimliligi tedavisi gören kisilere TMS uygulandiginda, uygulanmayan kisilere göre daha çabuk ve kolay tedavi olduklari ve bagimliliktan kurtulduklari belirlenmis. Klinigimizde, hastalarimizi tedaviye basladigimiz kisa zaman dilimi içerisinde pek çok depresyon ve panik atak, felç, alzheimer, kulak çinlamasi, migren ve parkinson hastasina TMS tedavi seanslari yaptik. Sonuçlar, hastadan hastaya degismekle beraber oldukça yüz güldürücü oldu.

HIÇ YAN ETKISI YOK

Nitekim en son geçen ay Amerikada yapilan Dünya Nöroloji Kongresine TMS damgasini vurmus, nörolojik ve psikiyatrik hastaliklarin tedavisinde çigir açacagi vurgulanmistir. Hiçbir yan etkisi olmayan transkraniyal manyetik stimülasyon tedavisiyle hastalarimiz 5-10 seans sonunda yeniden eski sagliklarina kavusabilmektedirler dedİ

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, insan beyninin gelişmiş ileri düzeyde bir bilgisayar gibi düşünüldüğünde yaşadığı olumsuz etkiler sebebiyle fonksiyonlarını yerine getiremez duruma geldiğini söyledi. Toplumda yaygınlaşan elektromanyetik yoğunluğun insan beyninde birtakım hasarlar oluşturduğunu belirten Dr. Yavuz, cep telefonları, radyo ve TV dalgaları, cep telefonları sinyalleri, telsiz dalgaları ve beyaz eşyaların beyinde yaşanan problemleri tetiklediğini öne sürdü.

Dr. Mehmet Yavuz, tıkanan ve kilitlenen bilgisayarlara uygulanan reset işleminin kişilerde ise TMS (transkranial manyetik stimülasyon) uygulaması şeklinde beyin hastalarına uygulandığını ve olumlu sonuçlar alındığını açıkladı. TMS ile tedavi yönteminin ilk defa 1980 yılında İngiliz nörolog Dr. Anthony Barker tarafından gündeme getirildiğini anlatan Yavuz, Türkiye’de çok yaygın olmayan TMS uygulamaları ile kişinin yeniden eski sağlığına kavuşabileceğini söyledi. Dr. Yavuz, “TMS tedavi teknikleri gelişmeden önce de zaten magnetoterapi ile vücudun muhtelif kısımlarına manyetik akım verilerek tedavi yapılıyordu. Magnetoterapi, halen fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin oldukça yoğun şekilde kullandıkları tedavi yöntemlerinden biri durumundadır. Magnetoterapinin damarları daraltıp ya da genişleterek kan akımını düzenlediği, iltihap kurutucu (antienflamatuar) ve ödem çözücü (antiödem) aktivite gösterdiği, iyileşmeyi hızlandırdığı, hücre zarlarındaki metabolik iyon geçirgenliğini ayarladığı, ayrıca hormonal ve enzimatik süreçleri düzenleyici bir etki gösterdiği bilinen bir gerçektir. İşte bu gelişmelerin neticesinde beden üzerine bu kadar olumlu tedavi etkileri olan manyetik akımı, acaba beyin için de kullanabilir miyiz diye düşünen araştırmacılar son 15 yıl içinde binlerce çalışma yapmışlar ve transkranial manyetik stimülasyonun beyin içindeki milyarlarca hücre arasındaki mikromolekuler biyolojik ajan dengesini düzenlediği, beyin içi nöronal yollarda serotinerjik, noradrenerjik ve dopaminerjik düzenleme yaptığı, bunlardan hangisi eksik ise onun enzimatik olarak üretilmesini teşvik ettiğini tespit etmişlerdir” dedi.

TMS’nin ilk önce ilaçlara cevap vermeyen ya da tatminkar bir iyileşme sağlanamayan depresyon hastalarında denendiğini ve birçok hastanın tamamen ya da tama yakın düzeldiğini dile getiren Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“TMS uygulanan şizofrenilerde, görsel ve işitsel halüsinasyonların (varsanı) tamamen ortadan kalktığı belirlenmiştir. Obsessif ve kompulsif bozukluklarda, özellikle kompulsif davranışlar ortadan kalkmış ve obsesif dürtülerde azalma olmuştur. Daha sonra her türlü medikal ve fizik tedavi girişimlerine rağmen felç durumlarının devam ettiği hastalara uygulanmış ve hastaların pek çoğunda el, ayak hareketlerinde ve konuşma fonksiyonlarında olumlu gelişmeler olduğu izlenmiştir. Aynı şekilde parkinson ve alzheimer gibi degeneratif beyin hastalıklarında da çalışmalar devam etmektedir. Alınan ilk sonuçlar yüz güldürücü olup, ilaç tedavisine ilaveten yapılacak manyetik uyarıların hastalıkların iyileşmesi sürecine olumlu katkı sağladığı gözlenmiştir. Hiçbir tedaviyle düzelmeyen kulak çınlamalarına TMS uygulanmış ve pek çok hastada tama yakın düzelmeler elde edilmiştir. Ayrıca yaşa bağlı gelişen işitme kayıplarının TMS ile düzelme gösterdiği belirlenmiştir. Yine hiçbir tedaviyle geçmeyen kronik ağrılarda uygulanan transkranial manyetik uyarıların, ağrıları değişik derecelerde ortadan kaldırdığı görülmüştür.”

Yapılan araştırmalara göre TMS’nin sadece ABD’de 2 milyon kişinin pençesinde kıvrandığı kokain bağımlığının tedavisinde çok önemli olumlu katkılar sağladığını anlatan Dr. Yavuz, “Kokain bağımlılığı tedavisi gören kişilere TMS uygulandığında, uygulanmayan kişilere göre daha çabuk ve kolay tedavi oldukları ve bağımlılıktan kurtuldukları belirlenmiştir. TMS, uyuşturucuyla savaşta çok önemli bir tedavi faktörü olmaya aday gibi görünmektedir. Kliniğimizde, hastalarımızı tedaviye başladığımız kısa zaman dilimi içerisinde pek çok depresyon ve panik atak, felç, alzheimer, kulak çınlaması, migren ve parkinson hastasına TMS tedavi seansları yaptık. Sonuçlar, hastadan hastaya değişmekle beraber oldukça yüz güldürücü oldu. Nitekim en son geçen ay Amerika’da yapılan Dünya Nöroloji Kongresi’ne TMS damgasını vurmuş, nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır. Hiçbir yan etkisi olmayan transkraniyal manyetik stimülasyon tedavisiyle hastalarımız 10-15 seans sonunda yeniden eski sağlıklarına kavuşabilmektedirler.

 
Depresyon ve TMS

Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi bir çok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek araştırmalar peşindedir. İşte Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim Amerika’da ki son Dünya Nöroloji Kongresinde Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisinin nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır.

Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizn gerçeklesmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde ceryan etmektedir. Bu konuyu iyi anlamanız için bir örnek vermek gerekirse büyük bir alan düşünün ve orada 10 milyar adet telefon cihazı olsun ve bu on milyar telefonda birbirlerine bağlı olsun. İşte beynimiz aşağı yukarı aynı mekanizma ile çalışmaktadır. Böyle bir iletişim ağının dehşetini tasavvur edebiliyor musunuz. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan tutunda, baş ağrısına kadar bir çok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır.
İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi, mikro molekuler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta adeta beyini bilgisayar misali resetlemektedir.

Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMS’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, gelecek yıllarda TMS‘ nin, dep­resyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olarak benimseneceğini belirtmektedir.

Sadece depresyon değil, panik atak tedavisinde de TMS, başarı ile uygulanmaktadır. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezleri resetlenerek temelden tedavi cihetine gidilir. Hedef önce panik atakları seyrekleştirmek daha sonra da tamamen yok etmektir. Panik atak, beyinin kötü bir şakası olup, beyinden vucuda sahte hastalık alarmı gönderilmesi ile şekillenir. Kişilere defalarca ölüm korkusu yaşatan panik atakların çok ciddiye alınarak bir an önce bertaraf edilmeleri gerekir. Biz kliniğimizde bazen sadece TMS bazen de ilaçlarla kombine olarak TMS tedavisi yapmaktayız. Uzun vadeli süreçte, TMS uyguladığımız bir çok panik atak hastasında; ilaçlara duyulan ihtiyacın git gide azaldığı ve hatta tamamen ilaçsız döneme geçildiğini mutlulukla müşahede etmekteyiz.

Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Halbuki TMS, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hemde TMS‘nin hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, bilinen bir yan etkisi yoktur.

Bilinmektedir ki beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri birlikte, bir uyum içerisinde hareket etmektedir. Özel olan korteksin yargılama, yapma ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirlerdir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (sıfırlanması) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirmektedir.

Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve bir çok ülkede ki TMS tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMS ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.

Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Stimulasyon, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli bir çok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.

 
Depresyon ve TMS (TMU)
depresyon

Son yıllarda Bilim adamları, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket, hafıza gibi bir çok beyin fonksiyonunu normal haline getirecek araştırmalar peşindedir. İşte Transkranial Manyetik Stimülasyon tedavisi ile beyine şok manyetik uyarılar göndererek, beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna yeniden dönmesi amaçlanmaktadır. Nitekim Amerika’da ki son Dünya Nöroloji Kongresinde Transkranial Manyetik Stimülasyon (TMS) tedavisinin nöropsikiyatrik hastalıkların tedavisinde çığır açacağı vurgulanmıştır.

Beyinde yaklaşık 10 milyar hücre aktif olarak birbiri ile sürekli iletişim kombinezonu ile çalışmaktadır. Düşüncelerimizin ya da hareketlerimizn gerçeklesmesi, beyin hücreleri arasında ki bu 10 milyar kere 10 milyar işlemler sonucunda gerçekleşmektedir. Üstelik bu işlemlerin çoğu saniyeden çok daha kısa bir zaman diliminde ceryan etmektedir. Bu konuyu iyi anlamanız için bir örnek vermek gerekirse büyük bir alan düşünün ve orada 10 milyar adet telefon cihazı olsun ve bu on milyar telefonda birbirlerine bağlı olsun. İşte beynimiz aşağı yukarı aynı mekanizma ile çalışmaktadır. Böyle bir iletişim ağının dehşetini tasavvur edebiliyor musunuz. İşin en ilginç tarafı da hücreler arası yorumlar, henüz tam olarak çözülemeyen mikro molekuler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. İşte bu mikro molekuler ajanlarda ki dengesizlikler depresyondan tutunda, baş ağrısına kadar bir çok nörolojik ve psikiyatrik sorunlara ve hastalıklara neden olmaktadır.
İşte bu bağlamda, Transkranial Manyetik Stimulasyon (TMS) tedavisi, mikro molekuler biyolojik ajanların dengesizliğini ortadan kaldırmakta adeta beyini bilgisayar misali resetlemektedir.

Newyork Ulusal Mental Sağlık Enstitüsü (The National İnstitute of Mental Health) yapmış olduğu 3 farklı çalışma da Transkranial Manyetik Stimülasyonun (TMS), depresyon üzerine oldukça etkili olduğu ve ağır depresyonlarda nerdeyse EKT’ye yakın bir düzelme gösterdiğini bildirmişlerdir. Üstelik Elektro Konvulzif Tedavi (EKT) invazif bir yöntem olduğu halde TMS’ nun hiçbir olumsuz etkisi yoktur. Çalışma ekibinden Dr. Saran Lisanby, gelecek yıllarda TMS‘ nin, dep­resyonda en etkili ve yan etkisiz tedavi olarak benimseneceğini belirtmektedir.

Sadece depresyon değil, panik atak tedavisinde de TMS, başarı ile uygulanmaktadır. Manyetik stimülasyonla, depresyon ve panik atak merkezleri resetlenerek temelden tedavi cihetine gidilir. Hedef önce panik atakları seyrekleştirmek daha sonra da tamamen yok etmektir. Panik atak, beyinin kötü bir şakası olup, beyinden vucuda sahte hastalık alarmı gönderilmesi ile şekillenir. Kişilere defalarca ölüm korkusu yaşatan panik atakların çok ciddiye alınarak bir an önce bertaraf edilmeleri gerekir. Biz kliniğimizde bazen sadece TMS bazen de ilaçlarla kombine olarak TMS tedavisi yapmaktayız. Uzun vadeli süreçte, TMS uyguladığımız bir çok panik atak hastasında; ilaçlara duyulan ihtiyacın git gide azaldığı ve hatta tamamen ilaçsız döneme geçildiğini mutlulukla müşahede etmekteyiz.

Transkranial Manyetik uyarımda MRI’da kullanılanlara benzer sofistike elekromıknatıslar kullanılmaktadır. Kafa üzerinde bu elektromıknatısların ürettiği, manyetik darbeler sinir hücrelerinde ve sinir yollarında aynı eko gibi etkilenmelere neden olarak düzeltici etkiler sağlamaktadır. Güney Karolina Tıp Fakültesinden psikiyatrist Dr. Mark George , “Beyinin hem kimyasal hem elektriksel faaliyetleri olan bir organ olduğu unutulmamalıdır ve gerektiğinde TMS ile resetlenmelidir” demektedir. Oldukça problemli yan etkilerine rağmen elektroşok tedavisi, uzun süreli şiddetli depresyonda halen en etkili yöntem olarak uygulanmaktadır. Halbuki TMS, EKT benzeri düzeltici etkiler sağlamaktadır. Hemde TMS‘nin hiçbir invaziv ve agresif yönü olmayıp, bilinen bir yan etkisi yoktur.

Bilinmektedir ki beyinin farklı bölgelerindeki sinir hücreleri birlikte, bir uyum içerisinde hareket etmektedir. Özel olan korteksin yargılama, yapma ve hayatlarımızı planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini bağlayan zincirlerdir. Depresyona yönelik bir teori de, depresif duygu durumunun bu zincirlerdeki bir dengesizlikten kaynaklandığını veya bu dengesizliğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Tıpkı bir bilgisayarın formatlanması (sıfırlanması) gibi periyodik manyetik uyarımlar sonucu bu bölgelerdeki akımlar yeniden yapılandırılabilmektedir. Hatta Time Dergisi manyetik ‘darbe‘lerle depresyon tedavisinden alınan sonuçların hem doktorlar hem de hastalar açısından umut verici olduğunu bildirmektedir.

Columbia Üniversitesi’ndeki New York Eyaleti Psikiyatri Enstitüsü’de ve bir çok ülkede ki TMS tedavi merkezlerinde; binlerce hastanın TMS ile düzeldiği, bilimsel yayınlarla defalarca deklare edilmiştir.

Sonuç itibariyle Transkranial Manyetik Stimulasyon, depresyon tedavisinde önemli bir tedavi unsuru olarak yerini almıştır. İlaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için umut ışığı olmuştur. Literatürde ilaçlara dirençli bir çok hastanın manyetik stimülasyonla düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Özellikle hamile olan ya da emzirme döneminde olup, ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların çok rağbet ettiği bir tedavi yöntemi durumuna gelmiştir.